Cesare Pavese - Geceleri Sokaklarda

  ''Yaşamının her anında yeni bir ses yakalamaya, kendisine ün kazandıracak bir esin kaynağı bulmaya çalışan, sürekli tedirgin bir gençti. Coşmak için bilmem hangi yetersiz isteğe kapılır ama hep sessiz, içine kapanık durur, kendini asla övmezdi.
  
  Yazı yazmaya çabalıyordu.
  
  Heyecanla eski kitaplar ve modern yaşam arasında dolanıp duruyordu; ani heveslere kapılıp uzun çabalarla bitkin düşüyor, kendi kendine, tıpkı kara bir suya atılmış izmaritin dağılması gibi ruhunun eridiğini hissettiğini yineliyordu.
   
 Yavaş yavaş delicesine tutulduğu o sevdanın (yazma tutkusunun) verdiği şiddetli bir bezginlik sarmıştı içini.

 Büyük kentin baş döndürücü sokaklarında ağır adımlarla yürüyor, içine kapanarak kendine karşı duyduğu korkunç tiksinti yüzünden boğulacak gibi oluyordu; sadece yalnız kaldığında ve akşam çöktüğünde sakinleşiyordu.

  Hiçbir düşüncesi, tutunacak dalı yoktu; fal taşı gibi açılmış gözlerinin önünde sürekli bir türlü yakalayamadığı ve dile getiremediği o yakıcı şiir ülküsü vardı.

  O kötü çöküş sırasında kocaman makine dünyasının, güçlü insanların girdabını hissediyor ve uğultusunu duyuyordu; acımasızca cesaretini kırıp duruyorlardı.

  Kendini işe yaramaz, zavallı biri olarak görüyor ve asıl sarsıntıyı, dünyada göz yaşını bırakma hakkına ve gücüne sahip olmadığını düşünerek yaşıyordu.
  
  Bir kafenin köşesine çekilip kendi kendini dinliyor ve öyle şaşıyordu ki ruhunu hissetme korkusuyla, artık kendine acıma cesaretini bile gösteremiyordu.

  Yine de bitkin düşüren yaşamın büyüleyici derinlerine kapıldığı oluyordu ama tüm girişimleri düş kırıklığını artırmaktan başka bir işe yaramıyordu.

  Kağıtlara yazdıkları onu gittikçe daha fazla tiksindiriyor ve kendine acımasına neden oluyordu.
  
 Ruhunun çöktüğünü, onu gittikçe yaşamdan daha fazla koparan o uğraşta boşuna didindiğini hissediyordu. Kendini aramak için artık hiçbir neden bulamıyordu. Aklında yalnızca sözcükler, boş sözcükler vardı ve eski, tozlu bir kitaba dönüştüğünü hissediyordu.

 Yüreğinde sürekli boş intihar umuduyla yaşıyordu. İntiharı hiç bu kadar uzun süre düşündüğü olmamıştı. Ama o düşünce de artık sadece gücünü azaltmaya neden oluyordu.

 Ara ara düzensiz bir biçimde kendine geliyor, olanaksız, çocuksu planlar yapıyor, herkesin övgüsünü kazanacağını, ün sahibi olacağını düşünüyor, sonra vazgeçiyor, içi yanıyor, debeleniyor ve neredeyse fiziksel, dayanılamayacak bir yorgunlukla yeniden bunalıma giriyordu.

 Aşk! Dudaklarında hafif alaycı bir gülümsemeyle o gücün can veren büyüsüne inanmış; ama renksiz, solmuş, kuru şiirler arasında doğan, kısa ömürlü bir tutkudan sonra yeniden içine kapanıp yalnızlığı seçmişti.

 Yine de çevresindeki yaşam ona hala çok büyük görünüyordu. 
  
 Ama ölüyordu, kuruyordu; boğulacak gibi hissediyor, etkisiz işiyle özdeşleştiğini düşünüyordu: Eski, tozlu bir kitaptı.''


Cesare Pavese - Geceleri, Sokaklarda 


Editörün notu:

Geceleri Sokaklarda; Pavese'nin gençlik yıllarında, yaratıcılığın ilk sancılarını çektiği dönemde yazdığı öykülerin derlemesidir ve ölümünden sonra yayınlanmıştır. Dilin amatörlüğü ve yazma tutkusunun şiddeti her satırda kendini gösteriyor. Pavese bunu gördüğünden, kitabı yaşarken yayınlama çömezliğinde bulunmamış. Bu kitapta okurdan ziyade, kendini yazıya yeni yeni adamaya başlamış yazarlar büyük ortaklıklar bulacaklardır. 

Yorumlar