Erich Fromm - Sahip Olmak ya da Olmak

Konuşma

   Bir konuşma sırasında, iki değişik davranış biçimi arasındaki fark, iyice açığa çıkar. X fikrini savunan A ile Y fikrini savunan B arasındaki tipik bir sohbeti ele alalım. İki taraf da, karşısındakinin fikrini ve görüşlerini tanıyor olsun. Ayrıca ikisinin de kendilerini düşünceleri ile özdeşleştirdiklerini varsayalım. Bu iki konuşmacı için önemli olan, kendi görüş açılarını savunacak en iyi kanıtları bulabilmektir. İkisi de, ne kendi görüşlerini değiştirmeyi, ne de karşısındakinin görüşünü değiştirmesini beklemeyi düşünmektedirler. Tek korkuları, sahip olduklarına inandıkları ve değiştirmelerinin bir kayıp anlamına geleceği düşüncelerinden bir sapma yapmaktır.

   Bir mücadele olarak düşünülmeyen ama yine "sahip olmak" kökenine bağlı bir konuşmada olaylar başka türlü gelişecektir. Hemen herkes, şöhretli, tanınmış veya çok önemli biriyle karşılaşma deneyini yaşamıştır bir kez. Yahut da kendisinden bir şeyler, bir iş, hayranlık veya sevgi beklenen bir kimse ile yapılacak bir konuşma öncesini. Böyle bir durumda kişi çoğunlukla sinirlidir ve kendisini bu karşılaşmaya "hazırlar". Karşılaşılacak kişinin hangi konulardan hoşlanacağı hesaplanır, konuşmaya nasıl başlanacağı ve nasıl sürdürüleceği plânlanır. Bu durumda bazılarına sahip oldukları eski başarıları, nezaketleri, incelikleri, toplumdaki yerleri, dış görünüşleri veya elbiseleri gibi şeyler, cesaret verirler. Kısaca kişi, kendine zihinsel olarak bir değer biçer ve konuşma sırasında bunlara dayanarak kendini, kendi kişiliğini ortaya koyar, dinleyicilerine sunar. Bu, ustalıkla yapıldığında, karşısındaki kişileri etkilemesi kolay olur. Ancak belirtmek gerekir ki. başarı, onun yeteneğine olduğu kadar, karşısındakilerin yeteneksizliklerine de bağlıdır.

  "Olmak" biçimli bir davranış biçimine sahip olan bir insan ise, bir konuşma ya da sohbet için, hiçbir şeyi önceden hazırlamaz ve kendini çeşitli biçimlerde pof-poflamaya gerek duymaz. Onun yaptığı, olayın içinde spontan (kendiliğinden) ve üretici bir biçimde davranıp, tepki göstermektir. Böyle bir kişi, bilgilerini, toplumdaki yerini unutmuştur ve kendi benliği kendisine bir engel oluşturmadığı için de, başkalarına gerçekten ilgi duyup. onların fikirlerine değer verebilecektir. Korkuyla bazı şeylere bağlı ve onlarla kısıtlı kalmadığı için de, her an yeni fikirlere açıktır, yeni düşüncelerin gelişmesine katkıda bulunabilir.

  "Sahip olmak" tavrındaki kişi, sahip olduğu şeylere güvenir.


Erich Fromm - Sahip Olmak ya da  Olmak

Yorumlar