Ekosistemin En Ölümcül Türü: Homo Sapiens - Harari

Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens kitabından, atalarımızın yok ediciliği üzerine tarihsel kayıtlar.

Bilişsel Devrim'in hemen ardından, Sapiens Afrika-Asya bölgesinden çıkarak Dış Dünya'ya yerleşmek için gerekli teknoloji, örgütsel beceri ve hatta belki de vizyonu elde etti. İlk önemli başarısı 45 bin yıl kadar önce Avustralya'nın yerleşime açılmasıydı.
...

 İlk avcı toplayıcının Avustralya sahillerine ayak bastığı an, Homo sapiens'in ilk kez belirli bir kara parçasında besin zincirinin en üstüne tırmandığı ve artık dünyanın en tehlikeli hayvanlarından biri haline geldiği andır.
...

... Birkaç bin yıl içinde neredeyse bütün dev türler yok oldu. 50 kilogramdan daha ağır 24 Avustralya türünün 23'ü bugün yok. Daha küçük türlerin de önemli bir kısmı aynı akıbete uğradı. Avustralya ekosistemindeki besin zinciri bozularak yeniden düzenlendi. Bu milyonlarca yıldır Avustralya ekosisteminde yaşanan en önemli değişimdi.

Avustralya Habitatı

Keseli Aslan
Diprotodonlar









...

 Gezegenimiz oldukça sık ısınma ve soğuma döngüleri geçirmiştir. Geçtiğimiz bir milyon yıl boyunca ortalama her 100 bin yılda bir buzul çağı yaşandı. Bunların sonuncusu 75 ila 15 bin yıl önce arasında gerçekleşti ve buzul çağlarında genellikle görüldüğü gibi iki noktada zirve yaptı. Biri yaklaşık 70 bin yıl önce, diğeri de 20 bin yıl. Dev Diprotodon Avustralya'da 1,5 milyon yıldan önce ortaya çıktı ve daha önce en az 10 buzul çağını başarıyla atlattı, ayrıca 70 bin yıl önce son buzul çağının ilk zirvesini de atlattı. O hâlde neden 45 bin yıl önce ortadan kayboldu? Eğer diprotodonlar o dönemde ortadan kaybolan tek büyük hayvan olsaydı bu bir rastlantı olurdu elbette. Ama diprotodonla birlikte Avustralya'nın büyük faunasının yüzde 90'ından fazlası yok oldu.
...

 Yeni Zelanda'nın ilk Sapiens yerleşimcileri olan Maoriler, adalara yaklaşık sekiz yüz yıl önce ulaştı. Birkaç yüz yıl içinde yerel büyük faunanın büyük bölümü, tüm kuş türlerinin yüzde 60'ıyla birlikte yok olmuştu.
...

 Benzer bir son, Kuzey Buz Denizi'ndeki (Sibirya kıyısının 200 kilometre kuzeyi) Wrangel Adasının mamut nüfusunu da vurmuştu. Mamutlar Kuzey Yarımküre'de milyonlarca yıldan beri çoğalmıştı, ancak Homo sapiens önce Avrasya'ya, sonra da Kuzey Amerika'ya yayıldıkça mamutlar geri çekildi. 10 bin yıl önce dünyada Wrangel başta olmak üzere birkaç çok uzak ada dışında tek bir mamut kalmamıştı. Wrangel mamutları birkaç bin yıl daha yaşadı, sonra insanların adaya ilk ayak bastıkları dört bin yıl önce birden ortadan kayboldular.
...

Sapiens'in Amerika'ya yerleşmesi kesinlikle kansız değildi; arkasında uzun bir kurban listesi bırakmıştı. Amerika'nın faunası 14 bin yıl önce bugünkünden çok daha zengindi. (...) Ama artık değil. Sapiens'in gelişinden sonraki iki bin yıl içinde bu endemik türlerin çoğu ortadan kalktı. Güncel tahminlere göre, bu kısa zaman aralığı içinde Kuzey Amerika büyük memeli cinslerinin 47'sinden 34'ünü kaybetti. Güney Amerika da 60'tan 50'sini. Kılıç dişli kediler 30 milyon yıl boyunca yaşadıktan sonra yok oldular, tıpkı dev tembel hayvanlar, aşırı büyük aslanlar, Amerika'nın yerli atları, yerli develeri, dev kemirgenleri ve mamutları gibi. Daha küçük boyutlu binlerce memeli, sürüngen, kuş ve hatta böcekler ve parazitler bile yok oldular
...
.
 En taze gübre ve en yeni deve kemikleri, insanların Amerika'nın dört bir yanına yayıldığı zamandan kalma, yani aşağı yukarı MÖ 12.000'le 9000 arası. Bilim insanları sadece bir bölgede bundan daha yeni tarihli gübre buldular: Büyük kısmı Karayip adasında, özellikle de Küba ve Hispaniola adalarında MÖ 5000 yıllarından kalma tembel hayvan dışkısı. Bu da, tam olarak insanların Karayip Denizi'ni aşıp bu iki büyük adaya yerleşmeye başladıkları dönemdir.
...

 Bu trajedinin daha küçük ölçekli versiyonları, Tarım Devrimi'nden sonra defalarca tekrarlandı. Tüm adaların arkeolojik kayıtları aynı üzücü hikayenin tekrarlandığını gösteriyor. Trajedinin ilk sahnesinde, insan henüz yokken, pek çok tür ve büyüklükte canlı var. İkinci sahnede bir kemik, mızrak ucu veya kırık bir çömlek parçası sayesinde varlığından emin olduğumuz Sapiens ortaya çıkıyor. Hemen arkasından gelen üçüncü sahnedeyse başrolü insanlar alıyor ve büyük hayvanların çoğu, pek çok küçük hayvanla birlikte ortadan kayboluyor.
...

 Madagaskar adası bu durumun en iyi örneklerindendir. Milyonlarca yıllık yalıtılmışlık sonucunda, adada kendine özgü hayvanlar evrimleşmişti. Bunların arasında üç metre yükseklikte ve neredeyse bir ton ağırlığındaki filkuşu (dünyanın en büyük kuşuydu) ve gezegendeki en büyük primat olan dev lemurlar vardı. Bu filkuşları ve dev lemurlar, Madagaskar'ın diğer büyük hayvanlarının çoğuyla birlikte 1500 yıl önce aniden ortadan yok oldular. Tam olarak insanlar adaya ilk ayak bastığı zaman.
Pasifik Okyanusu'nda ilk yok oluş dalgası MÖ 1500'de, Polinezyalı çiftçiler Solomon Adaları, Fiji ve Yeni Kaledonya'ya yerleştiğinde başladı. Yüzlerce kuş, böcek, salyangoz ve diğer yerel hayvan türünü bilerek ya da bilmeyerek yok ettiler.
...

 İlk dalga avcı toplayıcıların, ikinci dalga çiftçilerin yayılmasıyla gerçekleşirken, sanayi faaliyetlerinin günümüzde sebep olduğu üçüncü dalga ise bu ikisini takip ediyor. Atalarımızın doğayla uyum içinde yaşadığını iddia eden doğaseverlere inanmayın. Sanayi Devrimi'nden çok önce, Homo sapiens en çok bitki ve hayvan çeşidini ortadan kaldıran tür olma rekorunu elinde tutuyordu. Biyoloji tarihindeki en ölümcül tür olmak gibi şaibeli bir özelliğimiz var.


Yuval Noah Harari - Hayvanlardan Tanrılara - Sapiens

Not: SentezFikir'den Çağrı

Yorumlar