İki Fizikçiden Sosyal Darwinizm Eleştirisi

...19. yy'da Darwin'den önce evrim hakkında yazan ve ''uygun olanın hayatta kalması'' ve ''evrim'' terimlerini icat eden Herbert Spencer tarafından ifade edildi. Spencer çok açık bir şekilde bu öz-örgütlenme süreçlerinin ortaklığını ifade etti ve sosyoloji kuramı oluşturmak için fikirlerini kullandı. Ancak bu fikirleri matematiksel biçime sokamadı, hem de ilk ilkeden onları savlayamadı.
Eğer canlılık ve zekanın; evrenin doğal, kendini örgütleme eğiliminin bir sonucu olduğu temel temamı kabul ederseniz, bizler sadece geçip giden bir hal, ilerlemede bir adımız. Elbette evrimi bir seviyeden diğerine genellerken çok dikkatli olmak lazım. Spencer'in fikirlerinin popülerliğini kaybetmesinin nedenlerinden biri biyolojik evrimden sosyal evrime kötü bir genişleme olan Sosyal Darwinciliğin; -zengin güçlülerin doğal olarak ''daha uygun'', mağdurlarınsa uygun olmaması fikri- biyolojik evrimin gerçekte nasıl işlediği üzerine fazla basit bir anlayışa dayanmasıydı. Sosyal evrim biyolojik evrimden farklıdır: daha hızlıdır, Lamarkçıdır, biyolojik evrimden bile fazla özgecilik ve işbirliği kullanır.

Doyne Farmer - Fizikçi



İnsan ilişkilerinde bilimsel metaforların rolünü abartarak dünyada pek çok fenalıklar yapılmıştır. Ekonomi bilimi bize bir örnek sunar: insanlar ekonominin sadeleştirilmiş bir halini insan ilişkilerine uygulamayı denediler; pek çok değeri, pek çok önemli şeyi dahil etmediler. Elinize geçen; topluma hizmet eden ekonomi modeli değil, ekonomiye hizmet eden toplumdur. Nazi ırkçı kuramları elbette bilimden metaforları yanlış uygulamanın dehşet verici bir örneğidir. Sosyal Darwinciliğin 19. yy. fikirleri başka bir örnektir. Bu sadeleştirilmiş modelleri kullanırken -ve hatta daha karmaşık modelleri kullanırken de- onları çok ciddiye almayıp daha ziyade hayal gücüne protezler, esin kaynağı, bilgi veren metaforlar olarak kullanma hususunda dikkatli olmalıyız. Bu şekilde değerli olabilirler.

- Murray Gell-Man - Kuramsal Fizikçi

Kaynak: Üçüncü Kültür / Alfa Yayınları


Bonus: Henüz Üçüncü Kültür eserini okumadan önce basılan Saldırı Manifestosu adlı kitabımdan bir alıntı.

Bizler, içinde bulunduğumuz sakat kültürü oluştururken; onun sağlam olduğuna kendimizi ve her
kesi inandırmamız gerektiğini düşündük. Bu sebepten, doğaya aykırı olmadığımıza ikna olmak için, bilimsel bilgiyi dayanak olarak kullanmanın yeterli olacağını sandık. Fakat yanıldık. Biz yalnızca bilimsel bilgiyi deforme ettik.

Medeniyetimizin doğaya aykırı olduğunu biliyoruz ve bunun utancıyla kendimizi kandırıyoruz.
İçinde bulunduğumuz yaşam şeklinin hiçbir noktasına doğal seçilim hakim değil. Güç dengesini yapay seçilim yoluyla oluşturduk ve onun doğal olduğuna inanmaya çalışıyoruz.

Saldırı Manifestosu - N. Toygar Ateş




Yorumlar